İş Sağlığı ve Güvenliği
Sanayiinin bugünkü kadar gelişmemiş olduğu dönemlerde İş Güvenliği bir problem olarak görülmemiş, faaliyet alanlarının artması, işlemlerin karmaşıklaşması, neticede tehlikelerin çoğalması, konu ile ilgili bilimsel araştırmalar başlamış, tıbbın, tekniğin, diğer bilim dallarının ortak bir çalışma alanı olarak, İş Güvenliği kavramı ortaya çıkmış, bazı kuralların konulmasını, kanunların çıkarılmasını sağlamıştır.
İş sağlığı ve iş güvenliği; her iki kavramın birbirlerinden ayrılmadığını, kavramın birbirleri yerine kullanıldığını veya bir bütün olarak ele alındığını görmekteyiz. Fakat iş güvenliği konuya teknik açıdan yaklaşım ifade eden bir kavramdır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tanımına göre sağlık; fiziksel, ruhsal ve sosyal açılardan tam bir iyilik hali olarak tanımlanmaktadır. İş sağlığı tanımı ise; WHO ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) karma komisyonuna göre; her meslekteki işçilerin fiziksel, ruhsal ve sosyal iyiliklerini en üst düzeyde koruma ve geliştirmeyi; işçilerin çalışma koşullarından ötürü sağlıklarını kaybetmelerinin önlenmesini; işçilerin iş yerindeki sağlığa zararlı faktörlerden kaynaklanan risklerden korunmasını; işçinin fiziksel ve psikolojik donanımına uygun işte çalışmasının sağlanması olarak ifade edilmektedir.
İş hayatındaki iş sağlığı ve güvenliği tanımı “işyerinde işin yürütülmesi sırasında çalışanların güvenliğini ve sağlığını tehlikeye sokacak olayların tespit edilip değerlendirilmesi, engellenmesi ve en aza indirilmesi, sağlığa zarar verebilecek çeşitli nedenlerden kaynaklanan koşullardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalardır” diyebiliriz.
İş sağlığının etkileri işçi ile etkileşim halinde olan her bireye yansıdığı için geniş bir etki alanına sahiptir. Hipokrat’ın kurşun zehirlenmesini tespiti ile başlayan alana ait çalışmalar, günümüzde pek çok çalışmanın yanında ,sadece meslek hastalıkları ile ilgilenen hastanelerin kurulmasını gerekli hale getirmiştir.
İş güvenliğinin bir kültür olarak aşılanması sürecinde, çalışanların bilgi düzeyini arttırmak bilinçli olmalarını temin etmek, sağlıklı bir hayat sürdürmelerini sağlamak için eğitim verilmesi bilinçli bireyler yetişmesini gerçekleştirmek üzere İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi; kurum ve kuruluşların yasal zorunluluğu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Günümüzde üretimin en önemli faktörü olan insan, teknolojik gelişmelere paralel olarak, işyerlerinde çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Bu problemler önce insan sağlığına, sonra işletmeye ait her türlü mala yönelik tehditler oluşturmaktadır. Dolayısıyla kişinin çalıştığı işte ne gibi risklerle karşılaşacağını bilmesi: buna karşılık gelen gerekli önlemleri alarak çalışması, hem kişinin güvenceye alınmasını hem de çalışma performansını artıracaktır.